İşin açıkcası Mercedes Müzesine gideceğimiz söylendiğinde bu kadar geniş kapasiteli bir alan bir fabrika (hepsi bir arada) bu kadar büyük bir yer beklemiyordum..Zaten müzeyi dışarıdan gördüğünüz zaman sanki 2011 değildi böyle 2030'larda gibi hissediyorsunuz mimari yapısıyla..Bu bina Amerikalılar tarafından inşaa edilmiş.Yapay bir yumurtayı andırıyor.Burası sanayi bölgesi olmasına ragmen çevre düzenlemeleri ve yeşilik alanlarıyla büyük bir hayranlık uyandırıyor.
Burası o kadar evrensel bir ziyaretçi topluluğu varki girişte size anlayacağınız her dilde size bilgi veren dil çevirici kulaklıklar veriliyor.Sizi ilk önce uzak filimlerden fırlamış gibi olan bir asansör karşılıyor.Asansörün içi bembeyaz ışık kaplı ve her tarafında dönen similasyonlar var.Ve bu similasyonlara V8 Motoru'nun tok uguldamasıya sizi yukarı çıkarıyor.Asansör açıldığı zaman sizi yapay bir at ve at kişnemesi karşılıyor.Bunun oraya koymalarının sebebi insanların ilk taşıt aracı olan atları belirtmek istemeleri.
Müzede beşinci kat 1800 yıllarının sonlarına hitap ediyor.Dördüncü kat 1900'lerin başları ve Hitler bu dönemde fabrikayı kapattırıyor ve kendisine zorla makinalar yaptırdığı dönem..Üçüncü kat ise 1950'lilerin Elvi dönemlerini anlatıyor...uzun heybetli ve üstü açık olan arabaları yaşıyorunuz.İkinci kat ise Erkeklerin vazgeçemediği spor araba tutkunluğunun başlangıcı...Birinci kat ise Geleceğin arabalarını ve konsept arabalarını görebiliyorsunuz....İkinci katta F1'de kullanılan ilk yarış arabalarını görebilirsiniz...Ve de mutlaka orada yapmanız gereken siminilasyon arabalarına binip geçmişten geleceğe kadar her dönemi yaşamalısınız....
Zemin katta ise Mercedes ile ilgili aklınıza gelebilecek her türlü mercedes temalı hediyelik eşya bulunuyor...
Sinan Bireciklioğlu'na katkılarından dolayı teşekkürler...
No comments:
Post a Comment