Bayram tatilleri ailece uzun seyahatlere ve uzak diyarlara gitmek için dört gözle beklediğimiz fırsat günlerine döndü maalesef.
Yine uzun bir bayram tatilini değerlendirerek Maldivler'e gitmeye karar verdik.Kış aylarına göz kırpan kasvetli kasım günlerinde seyahat güzergahına karar verirkenki tek amacımız dinlenmek,bol bol denize girmek güneşlenmekti.
Maldiv Adaları'na ulaşınca,beklentimizin ne kadar az olduğunu anladık.Bambaşka bir yerdeydik sanki.Yaşarken,cennet hakkında ipucu almak isteyen herkes mutlaka Hint Okyanusu'ndaki 1200 adadan oluşan Maldiv Adalarına uğramalı.
Emirates ile Dubai aktarmalı sekiz saatlik uçak yolculuğundan sonra ulaştığımız 1200 adadan bir tanesinde olan Male Havaalanı son derece küçük ve gelişmemiş bir yer.
Bu adadan otelimizin bulunduğu adaya gitmek için 20 kişilik Maldiv deniz uçağına bindik.Çok gürültülü fakat çok keyifli 30 dakikalık bir yolculuktan sonra W Otel'in olduğu Fesdu Adası'na ulaştık.
Aşçılar,garsonlar ve otel çalışanlarından oluşan şirin bir karşılama komitesi karşıladı biziegzotik kokteyllerle birlikte.
Hemen golf arabası tarzı aracımıza bindik ve denizin üzerinde upuzun bir iskele üzerinde konumlandırılmış olan okyanus manzaralı odamıza ulaştık.Odalar ve manzara tek kelimeyle muhteşemdi.Odada her türlü konfor,romantizim ve rahatlık oluşturulmuştu.Banyoda mumlar,kokular,çiçekler ve okyanus manzaralı kocaman jakuzi.Daha ne hayal edilirse...Odanın ve banyonun açıldığı kocaman bir teras,müstakil havuz,oturma grupları,şezlonglar ve bize ait bir deniz.
Okyanusun turkuazı,mercanlarla,balıklarla bezenmiş berraklığı bizi kucaklamak için her an hazır bekliyor.W Otel ve üzerinde konumlandığı Fesdu Adası bize tatilimiz boyunca unutulmaz bir huzur ve mutluluk verdi.
Restoranlar,havuzlar,tropik bitkilerin içinde kaybolmuş.Hem var hem yok gibiler.Adada sadece biz varız sanki.Her şey size özel hissine kapılıyorsunuz.Kendinizi tanrıya ve cennete çok yakın hissediyorsunuz.Her akşamüstü güneşinin altın bir top gibi denizin uzak noktalarında eriyip yok oluşunu izlemek,belki de tatilimizin en unutulmaz anlarındandı.
Maldivler'e gidip de şnorkel yapmadan olmaz.Bizde bu müthiş deneyimi yaşadık.Denizin altı anlatılmaz yaşanır.Rengarenk balıklar,mercanlar,çeşit çeşit deniz bitkileri....Dev bir akvaryum.Her türlü deniz sporunu denedik.Denizin altında çalışan sessiz jet ski de dahil buna,çünkü her şey sessizliğe ve dinginliğe endeksli bu adada.Kano,rüzgar sörfü,yelken...
Bir gece otelib özel teknesiyle çıktığımız balık avı ve tuttuğumuz balıkları Fire Restaurant'ta bizim için pişirmeleri ve afiyetle yediğimiz o balıkların lezzeti ise tam bir yazı konusu bence.Otelin birbirinden apayrı,değişik lezzetleri barındıran üz ayrı restaurantı da gurmeler için iyi bir cennet olabilir.
Adadan ayrılış da ayrı bir seremoni,yine bir grup otel çalışanı sizi karşıladıkları gibi neşe içinde uğurluyor;gözünüz ve aklınız adada kalarak deniz uçağına biniyorsunuz.
Deniz,kum,güneş,huzur,mutluluk,sessizlik,yeniden doğmak ve arınmak isteyen herkes rotasını Maldiv Adaları'na mutlaka çevirmeli.Hem ailece bir arada olmanın derin huzu ve mutluluğunu tekrardan yaşadık,hem de tatil amaçlarımızın en önemlisi olanı aile bağlarımızı sıkı sıkıya tekrardan sağlamlaştırdık.Yaşayan dünyanın cennetine ilk fırsatta tekrar gelme sözü vererek rüya adadan ayrılmak gerçektende zordu...
ÇiğdemCeylan
No comments:
Post a Comment